Rusya’nın kalbini fethedin
“Eğer Kiev’i alırsam Rusya’nın ayaklarını fethetmiş olurum, eğer St.Petersburg’u alırsam Rusya’yı başından fethetmiş olurum; ama eğer Moskova’yı alırsam Rusya’yı kalbinden fethetmiş olurum.” Bu sözler Fransızların ünlü imparatoru Napolyon’na ait. 850 yıllık bir kent olan Moskova, hem tarihi güzellikleri hem de köklü eğitim sistemi ile sizi bekliyor. Türkiye’ye 3 saat mesafede olan Rusya’nın kalbini fethetmeye ne dersiniz?
Moskova, Rusya Federasyonu’nun politik, sanayi ve kültür başkenti. 10 milyonu aşan nüfusu kontrol altında tutmak için Rus vatandaşlarına bile vize uygulanıyor. Moskova nehrinin içinden geçtiği bu kent, metrosu ile ünlü. Toplam 260 durağı olan Moskova Metrosu’nda her durak farklı şekilde dekore edilmiş.
Rusya, yeniden süper güç olarak Amerika ile yarışırken, eğitim alanında da iddialı. Günümüzde 17-18 yaşına kadar genel eğitim alan Rus gençleri, daha sonra mesleki eğitime ya da üniversiteye devam ediyorlar. Her ne kadar Sovyetler Birliği dağılmış olsa da, Rusya halen oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmış büyük bir ülke. Eğitim sistemi de tüm ülkenin ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde biçimlenmiş.
Rusya’da toplam 67 bin 200 eğitim kurumunda, 21,2 milyon öğrenci eğitim görüyor. Son yıllarda gerek devlet, gerekse özel sektör tarafından kurulan Gymnasium ve Lyceum adlı yeni okullar da artış gösteriyor.
“25 kilometreden pırıl pırıldır Moskova...” Türkçenin büyük şairi Nazım Hikmet böyle demiş Rusya’nın başkenti Moskova için. Gerçi, Nazım’ın bu dizeleri yazdığı yıllardan bu yana Rusya’da çok şey değişti, ama pırıltı hiç eksik olmadı.
Moskova, 850 yıllık bir kent. Yani İstanbul’la karşılaştırıldığında oldukça genç bir şehir; ama, zengin kültürü, tarihi yapılarıyla oldukça özgün ve renkli. Fransızların ünlü imparatoru Napolyon’un sözüyle Rusya’nın kalbi Moskova: “Eğer Kiev’i alırsam Rusya’nın ayaklarını fethetmiş olurum, eğer St.Petersburg’u alırsam Rusya’yı başından fethetmiş olurum; ama eğer Moskova’yı alırsam Rusya’yı kalbinden fethetmiş olurum.”
Eğitim, kültür ve sanayi başkenti
Moskova, Rusya Federasyonu’nun politik, sanayi ve kültür başkenti. 10 milyonu aşan nüfusu kontrol altında tutmak için Rus vatandaşlarına bile vize uygulanıyor. Moskova nehrinin içinden geçtiği bu kent, metrosu ile ünlü. Toplam 260 durağı olan Moskova Metrosu’nda her durak farklı şekilde dekore edilmiş. Bu yüzden, iki Moskova var, biri yer altında, biri yer üstünde, derler.
Moskova’nın son dönemde kazandığı bir başka ün ise, kentte yaşayan milyarder sayısı. 2007 yılı istatistiklerinde dünyanın en pahalı kenti olan Moskova, eğitim ve bilim alanında da birçok kuruma sahip.
Kentte nüfus ağırlığını yüzde 84 ile Ruslar oluşturuyor. Ukraynalılar, Tatarlar, Ermeniler, Azeriler de yüzde 1 ile 2 arasında değişen oranlarda Moskova’da yaşıyorlar.
12. yüzyılda küçücük bir kasaba olduğu bilinen Moskova’nın başkent oluşu 15. yüzyılda gerçekleşmiş. Dünyaca ünlü Kremlin Sarayı ile Novodevichy, Donskoy, Danilovsky, Simonov, Novospassky, Andronnikov gibi tarihi yapılar da bu dönemden kalma.
Dünden bugüne Moskova
Rusya, bugün Gürcistan’a yönelik savaşı ve yeniden canlanan “süper güç” olma hedefi ile gündeme gelse de, tarihinde pek çok önemli dönem var. 15.yüzyıldan sonra Karadeniz, Kafkaslar ve Hazar’da hakimiyet sağlayan Rusya, 19. yüzyıldan itibaren Panslavizm görüşü çerçevesinde bütün Slav uluslarını birleştirmeye girişti. Ardından, 1917-1991 arası komünist dönem geldi. Bu dönemde, Sovyetler Birliği dünyanın yarısına hükmeden bir süper güç oldu. Moskova’da, sadece Rusya Federasyonu ya da SSCB’nin değil, bütün Doğu Bloku’nun merkezi, kalbi konumundaydı. O yıllarda, özellikle Doğu Halkları Komünist Üniversitesi, dünyanın dört bir yanından öğrenci kabul ediyordu. Nazım Hikmet başta olmak üzere pek çok Türkün de o dönem bu üniversitede okuduğu biliniyor.
Sovyetler dağıldıktan sonra, uzun süre bocalayan Rusya, şimdi yeniden dünyada söz sahibi olmaya çalışıyor. Bugünün Moskova’sında tarih izleri korunuyor, ancak Sovyet döneminin ağır havasını görmek mümkün değil. Her yerde ışıklandırılmış binalar, lüks mağazaların bulunduğu caddeler, masal ülkelerini anımsatan yapılarla yepyeni bir kent olmuş. Etkileyici tarihi yapıların bulunduğu Kızıl Meydan, Moskova’nın kalbi. Tarihi Kremlin Sarayı da bu meydanda bulunuyor. Saint-Basile Katedrali ise kentin diğer önemli yapısı. Hala Rusya hükümetinin kullandığı katedral, uzunlukları birbirinden farklı 8 kubbeye sahip. Lenin Mozolesi, Puşkin Müzesi, Nazım Hikmet Mezarlılığı ve Gorki Parkı kentte görülebilecek diğer tarihi mekanlar.
Ünlü Truva hazinelerinin bir bölümünün Puşkin Müzesi’nde bulunduğunu söylemeden geçmeyelim.
Moskova’nın tepeleri de kenti kuşbakışı görme olanağı sağlıyor. Özellikle Poklonnoya Tepesi ve Moskova Üniversitesi’nin ön yakasında bulunan Lenin Tepesi, Moskova’nın renkli ve cıvıl cıvıl halini izlemek için en ideal yerler. Ayrıca, kenti nehir üzerinde yapılan gezi ile farklı bir açıdan tanımak da mümkün.