Flamenko, siesta, üniversite
Dünyada yarım milyara yakın insan İspanyolca konuşuyor ve bu dil 21 ülkenin resmi dili. Dünya ticaretinde ağırlığını giderek artıran İspanya, çok kültürlü yapısı ile yabancı öğrencilere geniş olanaklar sunuyor.
İspanya’dan söz edip de, Kristof Kolomb’u es geçmek olmaz. Amerika’yı keşfettiği gezisine çıkan Kolomb sayesinde dünyanın en büyük sömürge imparatorluklarından birini kuran İspanya, bugün İspanyolca’nın bu kadar yaygın olmasını da Kolomb’a borçlu.
Dünyadaki 21 ülkenin resmi dili olan İspanyolca’nın en iyi öğrenileceği yer, kuşkusuz bu dilin doğduğu topraklar. Hem kültürel alanda, hem de ekonomide yerini gün geçtikçe sağlamlaştıran İspanyolca için yılın her dönemi kurslar bulunabiliyor.
İspanya’nın renkli kültürünün ilk yaratıcılarının Arap Emeviler olduğunu söylemek yanlış olmaz. İki yüzyıl İspanya’ya hakim olan ve Endülüs uygarlığını yaratan Araplar, ülkede köklü eğitim kurumları kurmuş, hatta bugünkü Avrupa uygarlığına ciddi katkılarda bulunmuşlar.
Boğa güreşleri, siesta, flamenko ve sanat… Bunlar İspanya için çok şey demek; fakat tek başına anlatmaya yetmez. Birçok kültürün buluşma noktası olan İspanya, Batı kültürünün olduğu kadar, Doğu’nun da izlerini taşıyor. Gotik, rönesans ve modern mimari ile biçimlenen ülke, ünlü plajlarıyla ve doğal güzellikleriyle de pek çok Avrupa ülkesinden ayrı bir yere sahip bulunuyor.
Ünlü Tapas barları, sokak çalgıcıları, dansçıları, kaldırımlara yayılmış kafeleri ve elbette siestalarıyla özgün ve güzel bir ülke İspanya. Bu ülkenin her şeyi kendine özgü. Yönetim yapısı bile. Cumhuriyet’ten Krallığa dönen nadir ülkelerden biri olan İspanya’da 1930’larda kurulan Cumhuriyet rejimini sancılı bir iç savaşın ardından önce diktatörlük, sonra krallık izledi. Özerk bölge ve şehirleriyle Avrupa’nın en parçalı ülkelerinden biri olan İspanya; monarşiye dayalı parlamenter demokrasisi ve dünyanın sekizinci büyük ekonomisiyle çağdaş Avrupa’nın vazgeçilmez bir parçası artık. İspanyolca ülkenin tek resmi dili olarak kabul ediliyor, fakat yerel diller kendi özerk bölgelerinde resmi dil sayılıyor ve günlük hayatta yaygın olarak kullanılıyor.
Akdeniz sıcaklığı
Akdeniz ülkelerinin tipik sıcaklığını taşıyan İspanya, bu yönüyle Türkiye’ye fazlasıyla benziyor. Ülkede, akşam yemeklerinde bütün ailenin toplanması ve önemli kararları hep birlikte alması önemli bir gelenek. Yemek kültürü de, diğer Akdeniz ülkeleri gibi oldukça gelişkin. Ülkeye özgü “Jamon Serrano”, “tapas” denilen, karışık zeytin, peynir ve iştah açıcı “puntillitas” ülkenin geleneksel tatları olarak biliniyor.
İspanya deyince futbolu anmamak olmaz elbette. Barcelona, Real Madrid gibi takımlarıyla İspanya futbolunun Avrupa futbolunda özel bir yeri var. Bireysel yetenekleri öne çıkaran, kazanmaktan çok, iyi oyuna ağırlık veren stiliyle, Avrupa’dan çok Latin Amerika futbolu ile benzerlik taşıyor.
İspanya’da nüfus yoğunluğuysa Avrupa’nın diğer ülkelerine göre oldukça seyrek. İspanya’da yaklaşık 45 milyon kişi yaşıyor; ama İspanyolca dünya genelinde çok daha yaygın. Dünyanın en büyük sömürge imparatorluklarından birini kuran İspanya, başta Latin Amerika olmak üzere tüm dünyada 450 milyon kişi tarafından konuşulan bir dile sahip. İspanyolca, İngilizce ve Fransızca’nın ardından dünyanın en yaygın üçüncü dili.
İspanya’dan söz edip de, Kristof Kolomb’u es geçmek olmaz. 1492’de İspanyol hükümdarının desteğiyle Amerika’yı keşfettiği gezisine çıkan Kolomb sayesinde dünyanın en büyük sömürge imparatorluklarından birini kuran İspanya, bugün İspanyolca’nın bu kadar yaygın olmasını da Kolomb’a borçlu.
Modern bir eğitim ülkesi
Avrupa ile Afrika arasındaki köprü olan ve Amerika’nın keşfinden bu yana Avrupa’nın dünyaya açılan kapısı olmayı başaran İspanya, hem egemenliği alında tuttuğu ülkelerden gelen göçlerle, hem de tarihinde hakimiyet kuran uygarlıklarla önemli bir kültürel mozaik oluşturuyor. Bugün de hem gözde bir turizm ülkesi olmasıyla, hem de farklı ülkelerden gelen öğrencilerle, bu zengin kültür büyüyor, gelişiyor. Özellikle Madrid ve Barcelona, aynı zamanda birer eğitim kenti olarak öne çıkıyorlar.
Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü başkent Madrid, özgün ve görkemli mimarisiyle dikkat çekiyor. Eski çağlara ait kiliseler, müzeler ve okullar kadar, yeni milenyumun çağdaş binalarını da görmek mümkün. Katalonya bölgesinin başkenti Barcelona ise bir Akdeniz kenti olarak iklimiyle İzmir’e benziyor. Her iki kentte de üniversiteler ve dil kursları oldukça yoğun ve çok sayıda yabancı öğrenci yaşıyor.
İspanyolca’nın başkenti
Dünyadaki 21 ülkenin resmi dili olan İspanyolca’nın en iyi öğrenileceği yer, kuşkusuz bu dilin doğduğu topraklar. Hem kültürel alanda, hem de ekonomide yerini gün geçtikçe sağlamlaştıran İspanyolca için yılın her dönemi kurslar bulunabiliyor. İspanya’da dil programlarının süresi, öğrencinin istek ve ihtiyaçlarına göre 4 ile 48 hafta arasında değişiyor. Dil kurslarında eğitim genellikle sabah başlayıp öğleden sonraya kadar sürüyor. Yabancı öğrenciler için, hafta sonları farklı kentlere geziler yapılıyor, yabancı öğrencinin İspanya’yı daha iyi tanıması, İspanyol kültürü ile kaynaşması sağlanıyor. 16 yaş üzeri herkes, ortalama öğrenci sayısı 12 olan “genel İspanyolca” kurslarına katılabiliyor.